Açıklamanını tamamı ise şöyle;
KAYBEDECEK
ZAMAN YOK FAŞİZME KARŞI İLERİ
AKP,
7 Haziran'dan bugüne, kendisine karşı olan tüm muhalefetin
ensesine silah dayayıp bombalar patlatarak, devlet terörüyle,
kirli ve kanlı diktatörlüğünü sürdürmektedir. Türkiye'de
7 Haziran'dan sonra burjuva anlamda bile meşru bir hükümet,
herhangi bir yasallığa dayanan bir sistem yoktur. Bu gerçeğin
bilincinde olan faşist partinin başı 15 Temmuz darbesinden aldığı
güçle kendi gayri meşru konumunu onaylatmak için referandum
oyununu tezgahlamıştır. Sandıktan ne çıktığından bağımsız
olarak bu referandumun kendisi gayrimeşrudur.
Devlet
terörü eşliğinde hile ve aleni hırsızlıklara rağmen faşist
parti ve şefi referandumdan istediği sonucu alamamıştır. Buna
rağmen zafer ilan edip paramiliter faşist sürülerin sokağa
salınmasını halklarımıza karşı savaş ilanı olarak kabul
eder. Faşist parti 7 Haziran sonrasında yaptığı gibi hileyle ve
hırsızlığa rağmen örtemediği yenilgisini savaşı ve devlet
terörünü yükselterek örtmek isteyecektir.
Bütün
muhalif ve devrimci güçler 7 Haziran sonrası düşülen gafletten
ders almalı ve faşist şefe istediği fırsatı tanımamalıdır.
Türkiye'de bizzat iktidarın kendisi yasalarını tanımıyor. Kim
hangi mantıkla ve neden bizden yasalara ve düzene uymamızı
isteyebilir? Biz yasalara uysak bile Erdoğan kendi yasalarını
tepeliyor. Biz durursak faşizm yürüyecektir. Faşist şef sonuçlar
şaibeliyken zaferini ilan etti yetinmedi, idamı göstererek savaş
ilanını yeniledi.
7
Haziran'dan sonra girilen rehavet ve AKP'ye tanınan zaman ona
katliamlar için verilmiş destek yerine geçmiştir. Bu
referandumdan sonra verilecek her taviz ve tereddütlü tavır faşist
diktatörlüğün pekişmesine hizmet edecektir. Bugünden sonrası
her türlü gaflet çok daha ağır terör ve katliamlara hedef
olmamızı getirecektir. Artık kaybedecek zaman yoktur.
Türkiye'de
işçiler-halklar, tüm demokratik ve devrimci güçler, kadınlar,
aleviler, aydınlar, gençler tehdit altında ve can güvenliğinden
yoksundur. Tüm devrimci ve muhalif güçler halkın güvenliğini
sağlamak, bunun için öz-savunma hazırlıklarına girişmek
zorundadır. Özgürlük güçlerimiz bulunduğu tüm alanlarda
halkımızın direnişinin yanında olacaktır.
Emek,
özgürlük ve halklar düşmanı bu faşist kalkışmanın hedefinde
kendilerine hizmet etmeyen herkes vardır. Aleviler, laik
yurttaşlarımız, Kürtler, ilerici, devrimci tüm kesimler ilk
hedeftekilerdir. Bütün bu kesimler kurban olmak istemiyorlarsa AKP
- IŞİD faşizmine karşı konseyler,
meclisler, komiteler benzeri halk örgütleri kurarak
mücadele etmek zorundadır.
Kim
nasıl tavır alırsa alsın, Komünarlar yalnızca referandum
sonuçlarını değil mevcut iktidarın ve tüm dayanaklarının,
gayrimeşru suçlular topluluğu olduğunu ve bunlara karşı
savaşacağını ilan eder. Faşizme karşı savaşmak isteyen
herkesi özgürlük güçleri saflarına katılmaya çağırır. Tüm
devrimci ve anti faşist güçleri faşizme karşı ortak cephede
birleşmeye davet eder.
No comments:
Post a Comment