Thursday, April 20, 2017

MUSTAFA KARASU - Kapitalist moderniteye doğru meydan okumak

Kapitalist moderniteye meydan okuma konferansının üçüncüsü gerçekleşti. Önder Apo’nun kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite kuramını ortaya koyması bugün daha önemli hale gelmiştir. Kapitalist modernite bugün her alanda bir çözümsüzlüğü ve çıkmazı yaşamaktadır. Kapitalist modernitenin en ideolojik ve rafine temsilcileri olan sosyal demokratlar ve liberallerin her yerde iktidardan düşmeleri ve sert tedbirleri öngören sağ siyasi güçlerin iktidara gelmeleri, kapitalist modernitenin çıkmazda olduğunun kanıtıdır. Kapitalist modernitenin çıkmazı ne dönemseldir ne de kapitalist moderniteyle sınırlıdır. Sınıflı, sömürülü, devletli sistemin son temsilcisi olan kapitalist modernite şahsında tüm sınıflı, sömürücü, devletçi sistemin çıkmazı söz konusudur. Sömürücü sistem zaten bin yıllardır toplum üzerinde ağır bir baskı oluşturduğu gibi, toplumsal sorunları ağırlaştırmış, katbekat katmerleştirmiştir. Bugün kapitalist modernite en fazla da toplumsal sorunları ağırlaştırdığı için bir çözümsüzlük ve çıkmaz içindedir. Önder Apo’nun kuramında ise sorunları esas olarak toplumu güç yaparak çözme bulunduğundan, demokratik modernite kuramı tek doğru çözüm olarak alternatif haline gelmiştir. 

Demokratik modernitenin alternatif olması artık somut hale gelecektir. Kapitalizm merkezlerinde liberal ve sosyal demokratların iflası sol güçlerin, demokratik modernitenin önünü açmıştır. Halkları ve emekçileri oyalayan sosyal demokratların ve liberallerin dönemi sona ermiştir. Sağ iktidarlar da sorunlara çözüm bulamayacağından, demokratik modernite, yani demokratik sosyalist güçlerin zamanı gelmiştir. Buna halkların zamanı denilmektedir.

Kuşkusuz kapitalizm toplum düşmanlığını en üst düzeye çıkararak kendini zirveye ulaştırırken, aynı zamanda düşüşünü de kaçınılmaz hale getirmiştir. Artık toplum düşmanlığını daha ileriye götüremez. Toplumu her bakımdan isyan eder hale getirmiştir. Kapitalizmin zirveden düşmesi gibi, toplum açısından da dibe vurarak üste doğru çıkma dönemine girilmiştir.

Kapitalist modernite karşısında demokratik modernite kuramının başarılı olması açısından reel sosyalizmin içine düştüğü yanlışlıklara düşülmemesi gerekir. Kapitalist moderniteyi tarihselliği içinde tanımak gerektiği gibi, demokratik modernitenin de tarihselliği içinde tanınması gerekir. Ancak o zaman gerçek anlamda alternatif olunur. Demokratik modernite ilkel komünal toplum denilen neolitik topluma dayanır. Ancak klasik marksizmin belirttiği gibi neolitik toplum devletçi sistemin ortaya çıkmasıyla ortadan kalkmış değildir. Neolitik toplumla başlayan demokratik uygarlık, devletçi uygarlığın varlık koşullarında da ona paralel olarak var olmuştur. Kapitalizmin tarih sahnesine çıkmasına kadar toplumculuk ve toplumsal değerler insanlığın yaşamında ağırlıklı yön olarak var olmaya devam etmiştir. Bu açıdan demokratik mücadele kaynaklarını, demokratik sosyalizm temelini sadece kapitalizme karşı mücadele dönemiyle sınırlamak köksüz kalmak gibi bir durum ortaya çıkarır. Devlet ve kapitalizm binlerce yıllık iktidar ve sömürüye dayanıyorken, demokratik modernite de kapitalizme karşı mücadelesini böyle tarihsel kaynaklara dayandırmak ve yürütmek gerekmektedir.

Her çağın hakim ekonomik, toplumsal, kültürel ve sosyal yaşamı o çağın moderniteleri olarak görülür. Moderniteler sadece ekonomik sistemle sınırlı bir tanımlama değildir. Ya da doğrudan bir ekonomik hakimiyet o çağın modernitesini yaratmaz. Kuşkusuz modernite en başta da kendisini ideolojik ve kültürel olarak hakim kılar. Bunları sadece üstyapı olarak ele alıp esas olarak ekonominin belirleyici olacağını söylemek yetersiz kalır. Kuşkusuz ekonomi önemlidir. Ancak çağın modernitesi ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak bütünlüklü kendini hakim kılabilir. Bunun için de ideolojik hakimiyeti yaratmak önemlidir. Bu yaratılmadan bütünlüklü bir modernite ve yaşam sistemi oluşturmak mümkün değildir. Modernitenin ruhu ve harcı olmak, ideolojik ve kültürel etkinlikle mümkündür. Moderniteyi çağın modernitesi yapan ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, ideolojik etkenleri bütünlüklü ele almak çok önemlidir.

Devamını okumak için: http://www.yeniozgurpolitika.org/index.php?rupel=lezgin&id=2918#.WPi62zOE0NQ.twitter

kaynak Yeni Özgür Politika

No comments:

Post a Comment