HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Evrensel gazetesine konuştu: 1 Mayıs’tan başlayarak alanları AKP’ye dar etmemiz lazım ki bu vahşeti durdurabilelim.
Dokunulmazlık tartışmaları, bölgede devam eden askeri operasyonlar, ölümler, Erdoğan’ın Dolmabahçe mutabakatına ilişkin açıklaması, Altan Tan tartışmaları ve daha fazlası… HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ülke gündemine ilişkin Evrensel gazetesinin sorularını yanıtladı. AKP’yi durdurmanın tek yolunun direniş olduğunu söyleyen Demirtaş, “1 Mayıs’tan başlayarak alanları AKP’ye dar etmemiz lazım ki bütün bu vahşeti durdurabilelim” dedi.
Dokunulmazlıklarınızın kaldırılması gündemde… Siz bir bütün olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında dokunulmazlık tartışması şu anda Türkiye’de devam eden savaş konseptinden ve faşizmin kurumsallaştırılması çalışmalarından bağımsız bir tartışma değil. Tarihi bilenler bilirler; Hitler de kendi faşist rejimini benzer aşamalarla hayata geçirmişti. Parlamentoyu feshetmişti, muhalif olan vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmış, tutuklatmıştı. Bir kısım Yahudi aydının vatandaşlıktan çıkarılmasını sağlamıştı, yine anayasayı askıya almış ve defacto olarak başkanlık sistemini ilan etmişti. Yapılan bir seçimi kabul etmeyip ülkeyi erken seçime götürüp bir şok ortamında yüksek oylarla tek başına iktidarı elde etmişti.
ERDOĞAN KAVGAM’I OKUMUŞ ORADAN ESİNLENİYOR
Çok tanıdık geliyor anlattıklarınız…
Evet. Şimdi tabii ki Erdoğan’ın zaman zaman Hitler’i telaffuz etmesi bir yanlışlık, bir hata değil, sürçülisan değil. Anlaşılıyor ki onu okumuş, muhtemeldir ki hayatında okuduğu tek kitap Hitler’in Kavgam’ı, oradan da esinlenerek bir şeyler yapmaya çalışıyor. Hem içeride hem dışarıda Suriye, Rojava başta olmak üzere Türkiye’deki Kürtleri, muhalif kesimleri, demokratik kesimleri, sol-sosyalist kesimleri, aydınları, sanatçıları, akademisyenleri; tamamını düşman kategorisine sıkıştırıp, tasfiye etmenin şu anda adım adım planlamasını yapılıyorlar. Dokunulmazlık da bu aşamalardan biri… Milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırarak aslında onları AKP yargısının linç ortamına atmak ve buradan hem HDP’yi siyaset dışına itmek hem milliyetçi şoven tabanı bir kez daha birleştirmek, buluşturmak ve olası bir erken seçim, olası bir başkanlık referandumuna daha güçlü gitmenin hesaplarını yapıyor. Biz dokunulmazlık tartışmasında ilkesel bir yerde durduk. Kürsü dokunulmazlığı kalsın, diğerleri kalksın diyoruz. Tüm dokunulmazlıklar kalkabilir ama onların tam tersine kürsü dokunulmazlığımızı kaldırıyorlar, hırsızın, tacizcinin, rüşvetçinin dokunulmazlığı kalacak şekilde onları güvence altına almaya çalışıyorlar.
AKP, CHP ve MHP çeşitli itirazlar olmasına karşın uzlaşmış görünüyor… Süreç nasıl işleyecek, nasıl bir yol izlenecek?
Anayasa Komisyonunda görüşüldükten sonra Genel Kurulda tartışmalar yürütülecek ve orada oylama yapılacak. 2 tur oylama yapılacak, iki turda da 330’un üstüne çıkması lazım. Kabul edilmesi için 330–367 aralığında alırsa kesinlikle referanduma gitmek zorunda, 367 ve üstü oy alırsa referanduma götürülüp götürülmemesi Cumhurbaşkanının takdirine bağlı hale gelecek.
CHP KARŞI DURURSA SAVAŞ CEPHESİ DAĞILABİLİR
Bu noktada CHP’nin oyları da belirleyici olacak tabi…
Evet, belirleyici olan CHP’nin tutumu olacak. Fakat görünen o ki üç partide de mevcut tasarıyla ilgili ciddi rahatsızlıklar var. Bir defa CHP’nin bu kadar kirli bir tezgaha kurumsal olarak alet olmaması lazım. Yani genel başkan düzeyinde çıkıp ‘evet’ oyu vereceğiz demesi hakikaten çok şaşırtıcıdır. Çünkü ortada ciddi bir anayasa değişiklik teklifi yok, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi anayasa aykırı bir teklif var. Kaldı ki ahlaksız bir teklif bu. Yani sadece HDP’lileri hedefe koyan bir teklif. Böyle bir ahlaksız, ilkesiz ve anayasaya aykırı teklife ‘evet’ diyeceğiz demesi siyaset olarak nasıl bir kazanç getirir merak ediyoruz.
367 bulunabilir mi sizce, bu konuda bir öngörünüz var mı?
Tabii ki CHP içerisinde çok sayıda bu işin ne kadar yanlış olduğunun farkında olan vekil var. Göreceğiz, tabi ki kestirmek zor, sonuçta karşımızda bir savaş bloku cephesi var. Ama CHP köklü bir karşı duruş sergilerse bu savaş cephesi oylama sırasında dağılabilir.
HEPİMİZİ ÇETİN BİR MÜCADELE BEKLİYOR
Peki, dokunulmazlıklar kaldırılırsa…
Biz buna karşı bir direniş ortaya koyacağız. Bu iş tereyağından kıl çeker gibi olmayacak. AKP bunun siyasi olarak faturasını, bedelini ödemek zorunda kalacak. Çünkü karşı karşıya olduğumuz halkın iradesine aleni bir saldırıdır, muhalif kesimi, belki de parlamentodaki tek muhalif kesimi diyebiliriz, tasfiye için parlamentoyu faşizmin hizmetine ve başkanlığın hizmetine sunmak için atılacak adımlardan biridir. Bunu başaramamaları için elimizden ne gelirse ortaya koyacağız. Dokunulmazlıklarımız her şeye rağmen kaldırılırsa, yani teklif yasalaşırsa biz kendiliğimizden gidip mahkemelerde ifade vermeyeceğiz. Çünkü bu normal bir süreç değil, normal bir yargılama faaliyeti değil, bir darbedir, parlamentoya yapılmış bir darbedir. Biz tıpış tıpış gidip savcıya, hakime ‘Geldik, hadi ifade verelim’ demeyeceğiz. Ya zorla getirme kararı çıkaracaklar, ya yakalama, ya tutuklama… Kendileri bilir, bu iş bu kadar kolay olmayacak. Milletvekilimiz eğer yargı huzuruna zorla çıkarılsa dahi biz o yargılamaları kabul etmeyeceğiz. Oralarda biz savunma falan yapmayacağız, tam tersine bizi yargılamak için oraya götürenleri biz oralarda yargılayacağız. Dediğim gibi bu iş öyle AKP’nin düşündüğü gibi kolay olmayacak, çetin bir mücadele önümüzde bizi hepimizi bekliyor.
AKP SAVAŞ İSTEYEN TARAFTIR
Bunca ölümden sonra savaş nasıl sonlanacak?
Yani iki tarafa da çağrı yapılıyor, taraflardan biri ‘Masaya dönmeye hazırız’ diyorsa öbürü ‘Hayır sonuna kadar ezeceğiz, zerresine kadar söküp atacağız, herkesi temizleyeceğiz bu ülkeden’ diyorsa yüklenmemiz gereken taraf bellidir. Savaş isteyen taraf bellidir. Dolayısıyla AKP’ye karşı bir direnişin olması lazım. AKP barış, çözüm, ateşkes, masa tüm bunları kabul ederse zaten KCK yapılan açıklamalarla buna hazır olduğunu belirtiyor. Barışa giden yol belli artık AKP’nin durdurulması lazım. AKP’nin siyaseten en azından barış noktasına mecbur bırakılması lazım, ya da AKP devrilecek. Yani bu ülkede erken seçim olur, başka bir şey olur, AKP’den ülke kurtulur ve bu şekilde çözümün önü açılır, başka yolu görünmüyor bunun.
kaynak http://www.dayanisma.net/2016/04/27/baris-icin-tek-yol-var-akp-durdurulmali/
No comments:
Post a Comment